:02.2    Atlanta Hawks ATL    Double personal foul on Jeff Teague

Double personal foul ne oluyo hacılar?

benim bildiğim kadarıyla karşılıklı verilen faul. yani teague ile başka bir oyuncu birer faul almıştır o pozisyonda. karşılıklı teknik faul gibi ama sanırım free throw yok, topa sahip olan takım kenardan devam ediyor.

casspi'nin şu halinde gee büyük piyango. maçın ilk 2 dakikasında 2 top kaybı 1 airball ile oynadı, 2 serbest atış kaçırdı ki ilki de nerdeyse airball oluyordu. zaten irving, parker falan şu olayların ardından peptalk yaptılar, ilk molada da bi assistant coach sırf casspi'yle konuştu. özgüven yerlerde.

Narrow World of Sports: Kobe Bryant

http://www.youtube.com/watch?v=eDo98zQDEA8&feature=channel

aynı program Blake Griffin'le de mevcut. The Office tadı yakalanmış, bu kadar geç gördüğüme üzüldüm.

 T-Will'i D-League'e yollama kararı saçmalığın daniskası. Avery Johnson'ı  aldığı eleştirilere rağmen çok severim, elindekilerden maksimum katkıyı almayı başarabilen bir koç olduğunu, bu yüzden de en azından bu sene tam bize göre bir koç olduğunu düşünüyorum. Galibiyet yüzdemiz bence yanıltıcı. 3 maç hariç her maçımızı seyretme imkanı buldum. Hücumu ve savunması tamamen oturmuş bir takım değiliz, zaten hücumda opsiyonlarımız da kısıtlı ama eldekilerle iyi bir performans gösteriyoruz. Tek sorun maçların sonunu iyi getirememek. Neyse D-League'e dönersek, adı üstünde "gelişim" için açılmış ve fırsat kovalayanlarla, çaylakların yollandığı D-League'e T-Will gibi bir hayli yetenekli, gelişime açık ve takıma direkt olarak katkı yapabilecek- ve yapmış da- bir oyuncuyu D-League'e yollamak onu kaybetmekle sonuçlanabilir. Formsuzdur veya saha içinde yaptığı tercihler savruktur, yanlıştır ama bunun çözümü onu D-League'e yollamak değildir bence. T-Will gibi eksantrik ve tahmin edilemeyen bir oyuncuyu bu lige yollamanın onu nasıl pozitif yönde etkileyeceğini düşünebilirler anlamadım. Son haftalarda takas değeri darbe almış olsa da zaten onu takas etmeyi düşündüğümüzü de sanmıyorum. Keşke kulağı başka bir metodla çekilseydi, umarım kısa sürede takıma döner.

bazıları aynı bazıları ayrı kuponlarda bulunan bahislerim:

orlando 106 sayı üstü              105 sayı attılar
nets 90 sayı altı                        90 sayı attılar
dj augustin sayı asist 19 altı     12 sayı 8 asist
miami-new orleans  miami alır    hornets
philadelphia-cavs   philly alır      iguodala ikinci yarı sakatlığından dolayı oynamadı.
boston-chicago maç skoru uzatmalar dahil 194.5 altı...   mac uzatmaya gitti normal süre toplam 192 sayıyla bitti.

oyunlar oynanıyor üstüme.

jrue holiday 1'i sixers alamadı diye akşam parti yapar heralde, son üçe kaldığına lanet etmiştir muhtemelen.

 Hawks'ta başkan soyunma odasına insin, senelerdir bi arpa boyu yol gidemeyen ama gittiği illüzyonu verilen takımda bir operasyon gerçekleştirsin, rezillik.

allah allah allah şaban için geldi bu td

 eddie murphy'den james brown taklidi, mükemmel.
http://www.youtube.com/watch?v=L54iLYI8nlY

 Tutunamayanlar yazısı güzel bir nostalji oldu. Haftalık veya aylık şeklinde düzenli olması konusuna gelince ise maksat aptal, komik, absürd şeyler bulmak olduğu için bir deadline'ın gerekli olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta oyuncular verdikleri demeçlerde belli bir zaman dilimini falan takip etmiyolar, bazen 2 ay malzeme çıkmayabilirken iki günde iki sayfalık malzeme çıkabiliyor. Malzeme çıktıkça bu tarz bir çalışmanın güzel olacağını düşünüyorum. Daha doğrusu NBA'de saha dışında gerçekleşen ve ses gerektiren olayların değerlendirileceği yazıların daha sıklıkta olmasının siteye fayda sağlayacağı fikrindeyim. Mümkünse sadece haber olarak değil, haberin altında yazarın da yorumuyla.

Twitter köşesine gelirsek, oluşumun şu an fazlasıyla popüler olması dolayısıyla neredeyse iki günde bir siteye yeni yazı koyulacak kadar malzeme çıkabilir. Ancak mesela Durant'ın x-box oynaması, Lopez'in en sevdiği yemeğin steakhouse olması, CDR'ın Avatar'ı çok beğenmesi tarzı tweet'lerin siteyi güncel göstermekten öteye gidemeyeceğini düşünüyorum. Köşe sırf bu gibi haberler ile dolu olduğu veya olacağı için demedim. Twitter köşesini güncel tutma çabası varsa köşenin bu tarz haberler ile dolu olabileceğini, yani twitter'ın her gün inanılmaz malzeme ürettiğini ve seçiciliği arka plana itebileceğini söylüyorum. Yazarın, twitter'dan çıkacak malzemelerde biraz daha seçici davranıp normal tweet'lerin arasından sıyrılanları olası bir encore köşesine koyup, altına da yorum yapması çok daha iyi olabilir. Kısacası, twitter ayrı bir köşe olmaktansa, yeniden başlatılacak encore serisinin yazar(lar)ının en baba kaynağı olabilir.

daha önce yazıldıysa affola, ekşide gördüm şu an.

phil jackson'ın bittiği an: http://www.youtube.com/watch?v=2CBVPTgyZjA&feature=related

hadi ilk yanağı anladım da, ikinci niye phil ikinci niye..

 kosova career night yaşadı. dördüncü çeyrekte "skiles ersan'ı unuttu" adlı şarkıyı repeat'e alması çok iyiydi.

LeBron'a yapılan savunma çölde serap görmek gibi. Yaklaştıkça hayal olduğunu anlarsın gördüğünün bir serap olduğunun farkında varıp hayalkırıklığı yaşarsın. Lakers bu gece onu yaşadı ya da LeBron yaşattı. Adam beni savunmak ''Çölde serap görmektir.'' dedi. Maç sonu yaklaştıkça LeBron'ın savunulması imkansız bir oyuncu olduğu gerçeği ortaya çıktı.

Bence Artest oyunda bulunduğu süre içerisinde Lebron'u savunmak adına iyi iş çıkarttı. Odom, son çeyreğin sonlarına doğru Lebron'u savunduğu iki pozisyonda da hatalıydı. Birinde Artest'ten fırçayı yedi zaten. Cepheden potaya yaklaşırken içeri gireceğini düşünüp bir adım geride durunca Lebron'da orta mesafeyi salladı. Artest hemen ardından elini niye kaldırmıyorsun tarzı bir şeyler yaptı Odom'a. Los Angeles'ta oynanan maçta da Artest oyunda kaldığı süre içerisinde fena savunmamıştı. Zaten kimse Artest'ten Lebron'u 11 sayıda tutmasını beklemiyor. Aynı şey diğer takımlar ve savundukları yıldızlar için de geçerli. Bu savunma hatalarının son çeyreğin kritik dakikalarında gelmesi, maçın Cleveland'da oynanması gibi önemli bir avantajla birleşince ibrenin Cavs'e dönmesi kaçınılmaz oldu. Gasol'ün de yatacak yeri yok. Son dakikadaki satışı bir yana, maç içinde Bynum kenardayken Shaq'e yaptığı savunma üzdü, fena çaresizdi. Olası bir eşleşme de Bynum'un sahada kalabilmesi şart.

 Cavs Lakers maçını iki kanalda vermiyor değil mi, bi yanlışlık olmasın kaçırmayalım ayaküstü

 Brewer'ın skoru 89-89 yapıp maçı uzatmaya götürdüğü buzzer beater bana 2004 doğu konferansı yarı finalleri beşinci maçında chauncey'nin 88-88 yaptığı buzzer'ı hatırlattı. O maç da 3 uzatmaya gitmişti ve bugünkü gibi ilk uzatmaya götüren takım (Pistons) kaybetmişti. Scalabrine'nin şakaladığı maçtı. Brewer'ın buzzer'ı daha uzaktan ve daha zor o kesin.