uzun zamandan beri nba ile ilgili ya da genellersek basketbolla ilgili pek görüş belirtmiyordum forumda, hatta aktif olarak da kullanmıyordum burayı, ama ayağımı burktuğumdan kelli yine aktif olarak basketbol-topic özelinde konuşursak, playoffları- izliyorum ve buna binaen, naçizane birkaç görüş belirtmek ister bu gönül.
-Kaan Kural'ın maçlarda sıkça bahsettiği doğu basketbolu sertliğinden ben de çok zevk alıyorum, greatest games izlerken 90 lar new york'u, miami'si, chicago'su veya 80'ler detroit'i kadar olmasa da, hakemler pek izin vermese dahi, vurdu-kırdı olması güzel, insanı top alıp, boş okul sahası aramaya sevk ediyor, ya da benim oturmaktan nevrim döndü, bedensel çarpışmaya ihityacım var... Neyse ne, yine de sert geçsin maçlar. Belki geçtiğimiz 2-3 senede de böyledir, bilmiyorum pek, finaller hariç çok takip ettiğim söylenemz ama bu tarz oyun güzel, Stern salsın biraz hakemlerin ipini; kan görelim, kan... sapıtmaya başlıyorum galiba, başka maddeye geçelim
-Rondo görmeyeli yemiş bitirmiş, istatistiklerini box-scorelardan, oyununu da az çok yorumlardan görüyordum da, maçını izlemek durumu net gösteriyor. Takımın bütün ipleri Rondo'da, orta-uzun mesafe şutlarındaki sıkıntı hala devam ediyor gibi, tek eksiği bu kalmış. Sanırım, Anthony Mason'da olan çok geniş omuz sendromu onda da var. Üçüncü köprü gibi dolaşıyor sahada. Omuz genişliğiyle, rahat şut atma arasında sahiden de bir bağlantı var mı bilemiyorum da, düşününce mantıklı geliyor. Gerçi, istikrarlı şut da atarsa sky is the limit derim kendisi için. Özetle; devam Rondo, gençler belki sayende oynatan point-guardları örnek alırlar, vallahi geçen bi bakayım dedim 10-16 yaş grubu ne yapıyor, idolleri kim? Lebron silmiş süpürmüş gibi ortalığı... Kanımca; Chris Paul, Deron Williams, Rondo, bunlar örnek alınsın da az daha yaşlanıp "Gençler beni de alın maça" diyen adam olduğumuzda sinirden panyayı ısırmayalım. Bildiğin yaşlanmışım lan, bi ice-tea içip gençliğimin tadını yeniden bulayım şeftalide.
- Howard, bi tane sağlam post oyunu katamamış portföyüne. Hala, ben ki bu dünyanın en iyi fizikli oyuncusuyum bi şekilde sokarım o topu çembere halinde devam ediyor sanki, Ewing'le çalışıyor, iyi güzel de insan bi tane yarım hook dan başka bi şeyler de kapar arkadaş. Ha belki normal sezonda çatır çatır oynuyordur, alçak postta, rakiplerini; "Yeter be, eve gidip battaniyenin altında dondurma yiyerek Sex And The City izlemek istiyorum artık" moduna sokuyordur ama izlediğim maçlarda pek de geliştirememiş gibi göründü hücum özelliklerini.
- Garnett emekli albay olmuş, fiziği yetmiyor artık hırsını sahada değerlendirmeye. Gözler hala ateşli ama bedenen, son yıllarındaki Chris Webber yavaşlığında, orta mesafeyle götürmeye çalışıyor olayı. Olsun ama, seviyorum Big Ticket'ı, yaşlı ve umursamaz olmaktansa hırslı ama yetersiz olsun. Burada da taşı Rasheed'e atıyorum, pek bi sallamaz gözüktü bana, arada istedi mi oynuyor Kaan Kural'ın, kendisinin topu her iki alışından birinde bahsettiği üzere ama idareten takılıyor genelde. Glen Davis iyi, rotasyonda da ilk uzun o artık galiba yedekten gelen. Şişman, sempatik; sevyorum kendisini, gezerim kendisiyle sokakta fırsatım olursa. Gezmek istemediğim adam içinse aşağı bakın, maddeli yaptım ama niye yaptım bilmiyorum, madde atlamak gerekiyor bi süre sonra, sıkıntılı bi iş.
-Rashard Lewis; birader, eyvallah, Carter, Nelson bunlar topu aldı mı Spalding yazısı yıpranana kadar elinde tutan adamlar, keza Howard desen top alamasa adet gören kadın gibi sinire kesen bi eleman ama sen de eser miktarda da olsa sorumluluk al be canım. Adam yokluğundan, kenarda kuruyemiş yerken çağrılmış gibisin yahu. Timberland mi var ayağında, bağcıkların çabuk çözüldüğü için rahat mı değilsin, formanı yeni aldın da kirletirsen annen mi kızar? Nedir olayın? Senelik, Somali bütçesi kadar para alıyorsun, yalandan da olsa atla, zıpla, taraftarın gözüne hoş görün en azından, böyle çok göze batıyorsun. Nelson, Carter sizi sevmiyorum, onun için de pek bu topa girmek istemiyorum. Nelson'ın dövmeler güzel ama, bi ara alosunu alayım derim yalnızca.
-Pierce, Cleveland seridinde kötüydü ama toparlanmış, götünü dayaya dayaya oynamasını, şut fakelerini, rakibin altına girmesini filan seviyorum. Yalnız kollar patlıcan olmuş sanki biraz, ekmeği kes azcık. Allen; o da set şutörlüğünü fena yapmıyor, son maç kötüydü ama geçen seride iyiydi. Sıkıldım biraz, artık hızlı hızlı geçeyim...
-Gortat; ben isterim ki, daha çok süre al da izleyelim seni ama bu takımda olmaz azizim, Dallas'a gidebilseydin keşke.
-Redick; oyun tarzını seviyorum beyaz gölge, şut kaçırınca pek üzülüyorsun, çok darlama kendini, Carter gibi cool ol, adam dünyaları kaçırıyor, tındığı yok.
-Perkins; Burnun güzel, Howard'a karşı da iyi duruyorsun, devam et etten duvar örmeye.
-Jason Williams; Bir-iki tane pas at be beyaz çikolata da ağzımızın tadı yerine gelsin, en son ne zaman bel arkası pas verdin lan, zaten bu saatten sonra bi şey olacağı yok; kovsalar da atsalar da tuzun kuru artık, en azından gözleri şenlendir.
-Diğerleri; Barnes, Allen... diğer isimsiz kahramanlar, ne diyeyim size, taraftarlarınız daha iyi bilir ne yapmadığınızı, onlar bilir değerinizi, bana pek önemli gelmediniz canlar.
Son olarak birisinin Nate Robinson'un ağzına vurmasını dileyip bu kolpa değerlendirmemi bitirmek isterim, İsmail Şenol, e-smile nickli yazar değil mi? Bayağı iyi spiker olmuş, kendisini tebrik ediyorum, keep on workin'
|